jitem etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
jitem etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Paşa’ya yasadışı dinleme soruşturması

30 Ağu 2010

Paşa’ya yasadışı dinleme soruşturması!



Genelkurmay 2. Başkanı Org. Aslan Güner, 2007’de İsrail’den aldırdığı cihazla iki bin kişiyi yasadışı olarak dinletti iddiası.





Paşa’ya yasadışı dinleme soruşturması!Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Aslan Güner, 2007’de ’’PKK’lıları dinleyeceğiz’’ gerekçesiyle İsrail’den aldırdığı cihazla iki bin kişiyi yasadışı olarak dinlettiği iddia edildi.

Taraf Gazetesi’nden Mehmet Baransu imzasıyla çıkan habere göre Orgeneral Aslan Güner’in, Korgeneral rütbesiyle 2007’de İstihbarat Başkanlığı görevini yürüttüğü sırada skandal bir olaya imza attığı ortaya çıktı. "PKK’lıları dinleyeceğiz" gerekçesiyle İsrail’den Genelkurmay Elektronik Sistemleri (GES) Komutanlığı’na alman sistemle, kamuoyunun yakından tanıdığı isimler dinlenmiş.

3 Temmuz 2005’te yürürlüğe giren Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) Kanunu’na göre dinlemeleri sadece MİT, Emniyet ve Jandarma yapabiliyor. GES Komutanlığı’nın dinleme yetkisi olmadığı gibi dinleme amaçlı malzeme alım yetkisi de yok. TİB kanunundaki bu maddeyi bilen Aslan Güner, yasadışı dinleme yapabilmek için beş yıl önceki bir genelgeyi gerekçe göstermiş. Savunma Sanayi İcra Kurulu’nun 2002 yılındaki kararını gerekçe gösteren Güner’in, kurulda bulunan Başbakan ve Milli Savunma Bakam’ından da bu alımı gizlediği öğrenildi.
Yasayı kararla delmiş

Taraf 2007 yılında alman bu cihazlarla iki bine yakın kişinin dinlendiğini öğrendi. Dinleme cihazlarının konulduğu aracın fotoğrafını da Tarafa veren askerî yetkili, TİB’in soruşturma açmasıyla bu isimlerin dinlendiğinin ortaya çıkacağını söyledi. Orgeneral Aslan Güner’in yasadışı dinleme cihazı elde etmek için yazdığı resmî yazı ve yasadışı dinlemenin hikâyesi şöyle:

Kasım 2002 seçimleriyle iktidara gelen AKP, Avrupa Birliği müktesebatı kapsamında dinlemelerin tek elde toplanmasıyla ilgili bir çalışma başlattı. Bu amaçla 2005 yılında yeni bir birim oluşturuldu. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın çatısı ve 5397 Sayılı kanunla da dinleme yetkisi üç kuruma verildi. 3 Temmuz 2005’te yürürlüğe giren bu kanunla MİT, Jandarma ve Emniyet haricinde hiçbir kamu kurum ve özel kişinin dinlemeye yapamayacağı kararlaştırıldı. Daha önce dinleme yapan diğer kurumların yetkisi de bu yasayla ellerinden alınmış oldu. Bu üç kurum haricinde dinleme yapanların, fiilin durumuna göre üç yıldan başlayan hapis cezalarıyla cezalandırılması da aynı tarihte Meclis’te yasalaştı.
Korgeneral rütbesiyle 2007 yılında İstihbarat Başkanlığı görevini yürüten Aslan Güner, bu yasayı delip, yasadışı dinleme cihazı almak için ilginç bir yöntem buldu. Savunma Sanayi İcra Kurulu’nun 12 Mart 2002 tarih ve 209 sayılı kararını gerekçe göstererek, Genelkurmay Genel Plan ve Prensipler Başkanlığı’na 23 Şubat 2007 tarihinde bir yazı yazdı. Yazıda "Birinci öncelikli ihtiyaç listesinde yer alan, cep telefonlarının dinlenmesi yeteneğinin GES Komutanlığı’na bir an önce kazandırılması yüksek öneme haizdir" diyerek, acilen dinleme sistemi alınmasını istedi.

Uydu takibi yetmez...

Güner, daha önce yapılan bir sözleşme kapsamında, cep teflonu dinleme sisteminin alınabileceğini yazısında vurguladı. Güner’in bahsettiği sözleşme Savunma Sanayi Müsteşarlığı ile İnta Space Türk firması arasında 5 Eylül 2006 tarihinde imzalanan Haberleşme Uydusu (Thuraya) İzleme Sistemi Tedariki Sözleşmesi’ydi. Bu sözleşmeye göre, TSK’ya Thuraya uydu telefonlarını takip etme imkânı kazandırılacaktı. Güner, bu sözleşme kapsamında uydu telefonları dinleme ve kestirme sisteminin Mart 2007’de geçici olarak, Temmuz 2007’de ise nihai olarak GES Komutanlığı’na konuşlandırılacağını yazısında belirtip, bu siteme ek olarak cep telefonu dinleme sisteminin de alınmasını istedi. Güner’in yazısındaki en dikkat çeken bölüm de buydu. Güner, görevleri ve yetkileri olmadığı halde cep telefonlarının biran önce dinlenebilmesi için kendilerine sistem alınmasını isteniyordu.

Dinlemenin gerekçesi PKK

Gerekçe olarak ise yazısında şunu belirtmişti: "Cep telefonlarının, teröristlerce lojistik-kurye unsurlarıyla haberleşmek, yandaş ve sempatizan kesiminden Güvenlik Güçlerinin hareketleri hakkında bilgi alabilmek, arazideki buluşmalarını ayarlamak, örgütten habersiz olarak aileleriyle görüşmek, tuzaklanmış patlayıcıları uzaktan patlatmak amacıyla sıkça kullanıldığı bilinmektedir. Sinyal Analiz Projesi kapsamında birinci öncelikli ihtiyaç listesinde yer alan, cep telefonlarının dinlenmesi yeteneğinin GES Komutanlığı’na biran önce kazandırılması yüksek önemi haizdir."

Sistem arabaya monte edildi

Güner’in bu yazısı üzerine İsrail’den cep telefonlarının da dinlenebileceği bir sistem alındı. Alman sistem 06 AD 6382 plakalı Mercedes Benz arabaya monte edildi. TİB Kanunu’na göre PKK’lılar dahil tüm yasadışı faaliyetleri izleme ve dinleme yetkisi MİT, Jandarma ve Emniyet’teydi. Ancak Güner, yasalardaki bu açık hükümlere rağmen, yasadışı dinleme yapabilmek için İsrail’den sistem aldı.
Devamı ...

Biz Mit'iz Jitem'iz işaretiz Mafyayız !

26 Ağu 2010
"Biz MİT'iz, JİTEM'iz, aşiretiz, mafyayız"

"Biz MİT'iz, JİTEM'iz, aşiretiz, mafyayız" 

İşadamlarına kadınlarla tuzak kurarak şantaj yapan şebekenin üyeleri tutuklandı

Güncelleme:26 Ağustos 2010 00:19

Eskişehir'de, listesini çıkardıkları işadamlarını tuzağa düşürüp kadınlarla görüntülerini çekip, seslerini kaydettikleri ve "Biz MİT'iz, JİTEM'iz, aşiretiz, mafyayız" diyerek tehdit ederek binlerce lira para aldıkları iddiasıyla adliyeye sevk edilen 6 şüpheliden 2'si tutuklandı.
Habertürk'te yer alan habere göre; İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerinin düzenlediği suç örgütü operasyonunda üç tabanca, 19 fişek, bir kelepçe, bir polis arması, askeri kıyafet ve sahte jandarma kimlikleri, değişik şahıslara ait ifade fotokopileri, kişilerin açık kimlik ve aile bilgilerini içeren belge, çek fotokopileriyle yakalanan ve aralarında jandarma astsubaylıktan atılma ve polis koleji mezunu bir öğretmenin de bulunduğu E.U., T.T., S.G., E.U., H.A. ile Z.S., "silahlı örgüt kurma, sahtecilik, şantaj" gibi suçlardan adliyeye sevk edildi.
E.U. ve H.A. çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilirken, diğer şüpheliler tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Devamı ...