Bakan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bakan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

israil'den Rusya'ya şok silah tehtidi

20 Eyl 2010
İsrail'den Rusya'ya şok silah tehtidi

İsrail'den Rusya'ya şok silah tehtidi

Moskova, Suriye'ye silah satacağını duyurması üzerine İsrail'den tehtid kokan bir açıklama geldi.

Güncelleme:20 Eylül 2010 07:41
İsrail'in Yedioth Ahranot gazetesi, Rusya'nın "Suriye'ye gelişmiş Cruise füzeleri sağlayacağını" manşetten duyururken, haberi, "Rusya ile Füze Krizi" başlığı altında verdi.
İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak'ın 1.5 hafta önce Moskova ziyaretinin ardından gelen kararı, "İsrail'in yüzüne bir tokat" olarak nitelendiren gazete, Rusya'nın, donanma gemileri için tehlike yaratacak Yakhont füzelerini satış kararını açıkladığını belirterek, buna karşın İsrailli yetkililerin de "Biz de onların (Rusya) düşmanlarına silah sağlayacağız" tehdidinde bulunduğunu duyurdu.
İsrailli bir yetkili gazeteye, İsrail'in üçüncü dünya ülkelerine "stratejik", dengeyi bozacak silahlar satmaktan kaçındığını ifade edip, bu nedenle Rusya'nın da aynı şekilde davranması beklentisinde olduklarını kaydetti.
İsmi verilmeyen İsrailli yetkili, "Tam da Filistinlilerle barış müzakerelerine başlandığı sırada, (Lübnan'daki) Hizbullah'ın iki önemli destekçisinden biri olan Suriye'ye gelişmiş silahların sağlanması, Ortadoğu'daki ılımlı güçleri cesaretlendiren bir hareket olmamıştır. Bu daha çok aşırıcı devletlere bir ödüldür" dedi.
Rusya ile Suriye arasındaki anlaşma 2007'de imzalanmış, geçen ay İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Rusya Başbakanı Vladimir Putin ile konuşup, silahların Hizbullah'ın eline geçeceği gerekçesiyle, anlaşmayı iptal etmesini istemişti.
İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak da geçtiğimiz günlerde aynı misyon doğrultusunda Moskova'ya bir ziyarette bulunmuş ve Putin'in yanı sıra Rusya Savunma Bakanı Anatoliy Serdyukov ile görüşmüştü.
Bazı İsrail basın organları, P-800 füzelerinin 2006'da Hizbullah'la girişilen ikinci Lübnan Savaşı sırasında bir donanma gemisini vuran füzeden çok daha tehlikeli olduğunu, bu füzelerin nihayetinde Hizbullah'a ulaşacağı iddiasında bulundu.
Yakhont füzelerinin hızı nedeniyle dünyanın en gelişmiş füzelerinden olduğu belirtilirken, 300 km'yi bulan menziliyle İsrail'in Akdeniz'deki gemileri için bir risk oluşturduğu savunuluyor.
Rusya Savunma Bakanı Serdyukov, resmi bir ziyaret için gittiği Washington'da, Suriye ile yapılan "Yakhont satışıyla ilgili sözleşmenin gereğini yerine getireceklerini" söylemiş, "Suriye'ye benzer bir sistem daha önce verildi. Yakhontlar ise daha önce verilen sistemin daha moderni. Önceki sistem teröristlerin eline geçmediyse, bu vereceğimiz yeni sistem niye geçsin ?" demişti.

Kaynak : http://haber.mynet.com/
Devamı ...

Yeni bir Ortadoğu doğuyor

30 Ağu 2010

Yeni bir Ortadoğu doğuyor!


Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye, Türkiye, Ürdün ve Lübnan’ın serbest ticaret ve serbest vize ülkeleri olarak ilan edileceğini açıkladı.


Yeni bir Ortadoğu doğuyor!Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye, Türkiye, Ürdün ve Lübnan’ın serbest ticaret ve serbest vize ülkeleri olarak ilan edileceğini açıkladı.
Four Season Otel’de düzenlenen 5. Türk - Arap Forumu’nda konuşan Davutoğlu, İstanbul’un bugün tarihi bir toplantılar silsilesine ev sahipliği yaptığını, 17 Dışişleri Bakanı ve 5 Arap ülkesinden farklı temsilcilerle görüşeceklerini açıkladı. 22 ülkeden gelen bakanlara izlettirmek üzere özel bir sanatsal faaliyet düzenlemek istediklerini de belirten Davutoğlu, ancak bu sanat faaliyetinin İsrail askerlerinin saldırısında ölen 9 Türk vatandaşın anısına hürmeten iptal edildiğini söyledi. Türk ve Arap dünyası arasında zihniyetlerde oluşan, inşa edilen duvarların birer birer yıkıldığını dile getiren Davutoğlu, oluşan yeni zihniyetin gelecek kuşaklarda önemli etkiler oluşturacağını kaydederek, “Sinop’tan Ekvator’a, İstanbul Boğazı’ndan Aden Körfezi’ne kadar dünyanın en önemli kuşağına sahibiz. Biz bu kuşağın güvenlik ve ekonomik alan haline dönüştürülmesi konusunda kararlıyız. Başbakan, bütün bu havzayı tek bir havzaya dönüştürme hedefindedir” dedi.
 
KÜÇÜK BİR KIVILCIM, BÜYÜK YANGINA DÖNÜŞME POTANSİYELİ TAŞIYOR
 
Bu bölgeyi güvenlik bölgesine dönüşürken en büyük tehdidi Filistin’e yapılan baskı politikalarının oluşturduğu kanaati taşıdıklarını dile getiren Davutoğlu, bu bölgenin son derece kırılgan bir yapıya sahip olduğunu, küçük bir kıvılcımın, büyük bir yangına dönüşme potansiyeli taşıdığını söyledi. Bu bölgedeki sorunlara Türkiye’nin kayıtsız kalmayacağına dikkat çeken Davutoğlu, şunları söyledi:
“Kim ne derse desin, bu bölgedeki sorunlarla ilgilenmeye devam edeceğiz. Türkiye’nin sorunu değil demeyeceğiz. Tam bir ekonomik liberalleşme olmasını istiyoruz. Kars’tan kalkan bir arabanın, Moritanya kadar gitmesini ümit ediyoruz. Hem Arap, hem de Körfez İşbirliği Konseyi ile serbest ticaret anlaşmaları geliştirdik. Suriye - Türkiye - Ürdün ve Lübnan arasında serbest ticaret ve serbest vize ülkeleri olarak ilan edilecek. Bu ülkeler arasında hiçbir engelle karşılaşmadan insanlar ve mallar seyrüsefer halinde olacak. Sınır kapılarında başka bir ülkeye gittiklerini daha anlamayacaklar. Bölgemiz artık krizler ve geri kalmışlıklar bölgesi değil, yükselen bir bölge. Bu bölge barış ve güvenlik haline dönüşecektir. Önümüzdeki 5-10 yıl içinde en radikal değişiklikleri gerçekleşecektir. Türkiye ile Arap dünyası arasında en kapsamlı diyalogu gerçekleştireceğimiz inancındayız.”
 
TÜRK EKONOMİSİ ÇOK GÜÇLÜ TOPARLANMA YOLUNA GİRDİ
 
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin krizi mali disiplin, makro ekonomik politikalar sayesinde en az hasarla atlatmayı başardığını belirterek, “Türk ekonomisi çok güçlü toparlanma yoluna girdi” dedi. “Şimdi ilişkileri güçlendirme zamanı” diyen Bakan Şimşek, Türkiye ve Arap dünyası ticari ilişkilerin 2002 - 20009 yılları arasında 4 kat arttığına dikkat çekti. Türk ve Arap ekonomisinin, birbirini tamamlayıcı nitelik taşıdığını ve Türkiye’nin son derece büyük bir pazarı olduğunu vurgulayan Şimşek, şunları söyledi:

“Türkiye, AB ülkelerinin ekonomileri ile yarışır hale geldi. Enerji ve yatırım konusunda Türkiye iştahı yüksek bir ekonomi. Yatırım ve ortaklıklar açısında çok cazip. Türkiye, gerçekten gelişmekte olan bir pazar. Ekonomide ciddi reformlar gerçekleştirdi. Kriz nedeni ile geçen yıl ciddi bir belirsizlik vardı. Bu krizi, mali disiplin, makro ekonomik politika sayesinde en az hasarla atlatmayı başardık. Türk ekonomisi çok güçlü bir toparlanma yoluna girdi. OECD ile kıyaslandığında GSYH büyümesinin yüzde 6 olduğunu görürsünüz. Büyümekte olan ülkeler arasında yerimizi almaya devam ediyoruz. Müslüman dünya geçmişte çok büyük medeniyetler kurdu. Yenilikçiliğin ve aydınlanmanın kaynağıydı. Neden köklerimize geri dönüp, güçlerimizi yeniden keşfetmeyelim ki.

Türk ve Arap ülkeleri arasında serbest ticaret anlaşmaları elbette faydalı olacaktır. insanlarımızı eğitmeye daha fazla kaynak ayıralım. Alt yapıya yatırım yapalım. Uzun süreli istikrarar kavuşmamızın anahtarı buradadır.”

İsrail’in Türk konvoyuna saldırısını da sert bir dille eleştiren Bakan Şimşek, “Bölgemizde Gazze’deki insanların acılarına kayıtsız kalamayız. Uluslararası sularda gerçekleşen terör faaliyetleri konusunda dehşete kapılıyoruz ve görmezden gelemeyiz. Forum’un buna katkıda bulunacağına inanıyorum” dedi.
 
ORTAK TAKAS BANKASI KURALIM
 
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı(TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, iki ülke arasında güçlü bir bankacılık ağı tesis edilmesi gerektiğini belirterek, “Ortak bir takas bankası kurmalıyız. Böylece yabancı bankalara bağımlılığı azaltabiliriz” çağrısında bulundu.
5. Türk - Arap Ekonomi Forumu’nda konuşan Hisarcıklıoğlu, Atlantik Okyanusu’ndan, Basra Körfezi’ne kadar 350 milyonluk Arap iş dünyasının Türk iş aleminin kalbinde özel bir yeri olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, “Nu mutlu ki mühendislerimiz, inşaatçılarımız, iş adamlarımız, Arap dünyasının her yerinde varlık gösteriyor. Dünyadaki güç dengesi yeniden kurulurken, bölge içi sorunlarını çözmüş, refah ve istikrara ulaşmış güçlü bir Arap Dünyası, türk iş camiasının ortak arzusudur” dedi.

Küresel düzen içinde enerji, gıda, su iş güvenliği gibi konularda meydan okumalara karşı işbirliği yapılması gerektiğinin altını çizen Hisarcıkloğlu, Arap iş dünyasına ortak bir takas bankası kurulması için çağrıda bulundu. Hisarcıklıoğlu, “Türkiye ile Arap ülkeleri arasındaki ilişkiler son yıllarda çok hızlı gelişmiştir. Bunu devam ettirmek için ülkelerimizi birbirine bağlayan, ulaştırma ağlarını modernize etmeliyiz. Basra’dan Doğu Akdeniz’e, Kızıldeniz’den, Karadeniz’e modern bir şekilde birbirine bağlanmalıdır. İkinci olarak da ülkelerimiz arasında güçlü bir bankacılık ağı tesis etmeliyiz. Ortak bir takas bankası kurmalıyız. Böylece Türk ve Arap iş aleminin, yabancı bankalara bağımlılığını azaltabiliriz” dedi. Hisarcıklıoğlu, Türkiye - Lübnan, Türkiye - Körfez İşbirliği Konseyi serbest ticaret anlaşması müzakerelerinin de tamamlamak gerektiğini vurgulayarak, “Bu iki anlaşma imzalandığı zaman, Doğu Akdeniz ile Basra Körfezi arasında geniş bir serbest ticaret alanı meydana getirmiş olacağız” dedi. Al İktissad Wal Aamal Group Raouf Alou Zaki, Türk - Arap Forumu’nun 6’ncısının 2011’de Türkiye’de düzenleneceğini söyledi.
 
ORTAK DEKLARASYON
 
Türkiye, Ürdün, Lübnan ve Suriye arasında serbest ticaret ve serbest vize bölgesi oluşturulmasına ilişkin ortak deklarasyon açıklandı.
Türk-Arap İşbirliği Forumu 3. Dışişleri Bakanları toplantısının sonunda Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından okunan ortak deklarasyonda, “Türkiye, Ürdün, Lübnan ve Suriye arasındaki ilişkilerin birbirlerine ortak tarih, kültür ve coğrafyayla emsalsiz bir şekilde bağlı olan halklarının iradesi temelinde artmakta olan siyasi diyalog, ekonomik karşılıklı bağımlılık ve kültürel etkileşim temelinde nitelendiği” bildirildi.

Mevcut işbirliğinin çok uluslu ve kurumsal bir çerçevede güçlendirilmesi, uzun vadeli stratejik ortaklığın ve aralarındaki dayanışmanın geliştirilmesi ve ekonomik entegrasyona doğru ilerlenmesi hedefine dikkat çekilen deklarasyonda, “Yüksek Düzeyli Dörtlü İşbirliği Konseyi (YDDİK)” tesis edilmesi ve bu ülkeler arasında serbest ticaret ve dolaşım alanı oluşturulmasının kararlaştırıldığı belirtildi.

YDDİK’nin, ortak çıkarlar ve ilgi alanları çerçevesinde işbirliğinin geliştirilmesi konusunda sağlam bir temel teşkil eden serbest ticaret ve vize muafiyeti alanlarındaki mevcut ikili anlaşmalar ve uygulamalar temelinde yapılacağı ifade edilerek, Türkiye’nin bu anlayışla Suriye, Ürdün ve Lübnan’la vize muafiyeti anlaşmalarını yürürlüğe koyduğu hatırlatıldı. Türkiye’nin ayrıca Suriye ve Ürdün’le serbest ticaret anlaşmaları imzaladığının da hatırlatıldığı deklarasyonda, Türkiye ile Lübnan arasında serbest ticaret anlaşmasının (STA)imzalanabilmesi için de müzakerelerin halen devam ettiği kaydedildi.
Deklarasyonda, Türkiye ve Lübnan’ın bu bağlamda iki ülke arasında STA’nın en kısa zamanda akdedilebilmesi için müzakereleri aktif bir şekilde sürdürme taahhüdünde bulundukları belirtilerek, bu hususun dörtlü sürece tam katılım sağlanması açısından gerekli olduğu vurgulandı.
Deklarasyonda, dörtlü mekanizmanın taraflar arasındaki ikili taahhütlerin yerine geçmeyeceği, bölgedeki tüm diğer kardeş ve dost ülkelerin katılımına açık olacağı belirtilerek, dörtlü konseyin koordinasyonunun dışişleri bakanları tarafından yapılacağı bildirildi.

Konsey’in yılda en az bir kez istişare amaçlı başbakanlar düzeyinde toplanacağı ve katılımcı ülkelerin ev sahipliğini dönüşümlü üstleneceği belirtildi.
Deklarasyonda, enerji, ticaret, gümrük, tarım, sağlık, yatırımlar, içişleri, su, çevre ve ulaştırma gibi alanlar ile gündeme bağlı olarak diğer alanlardan sorumlu bakanların da Konsey’e iştirak edebilecekleri ve Konsey’in işbirliğinin ortak çıkarlar çerçevesinde diğer alanlarda gelişmesine paralel olarak bu alanlardan sorumlu bakanları da içerecek şekilde geliştirilebileceği vurgulandı.

Konsey’in çalışmalarının koordinasyonunun ve toplantıların gündemlerinin nihai hale getirilmesinin katılımcı ülkelerin dışişleri bakanları tarafından yapılacağı belirtilerek, Konsey üyesi bakanların karşıtlarıyla yılda en az bir kez dörtlü formatta toplanarak, Konsey’e sunulmak üzere görev alanlarına giren alanlarda somut adımlar atılmasına yönelik eylem planları geliştirecekleri bildirildi.

Deklarasyonun ilan edilmesi sırasında Davutoğlu’nun yanı sıra Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, Ürdün Dışişleri Bakanı Nasır Cevde ve Lübnan Dışişleri Bakanı Ali Eşşami de bulundu.
Devamı ...

Adalet Bakanı Sadullah Ergin Dörtyola Gelerek İncelemelerde Bulundu

2 Ağu 2010
Hatay'ın Dörtyol İlçesinde 4 Polisin PKK'lı Teröristlerin Saldırısı Sonucu Şehit Edilmesinin Ardından Yaşanan Olayların Ardından Adalet Bakanı Sadullah Ergin İlçeye Gelerek İncelemelerde Bulundu. Dörtyol'da Geçtiğimiz Hafta Yaşanan Olayların Ardından Kabineden İlk Kez Bir Bakan İlçeyi Ziyaret Etti. İlçeye Gelişini Partilileri ve Basından Gizli Tutan Bakan Ergin'e Hatay Valisi Celalettin Lekesiz, İl Emniyet Müdürü Ragıp Kılıç, İl Alay Komutanı Albay Vedat Çolak, İlçe Kaymakamı Hayri Sandıkçı Eşlik Etti.



Hatay'ın Dörtyol ilçesinde 4 polisin PKK'lı teröristlerin saldırısı sonucu şehit edilmesinin ardından yaşanan olayların ardından Adalet Bakanı Sadullah Ergin ilçeye gelerek incelemelerde bulundu. Dörtyol'da geçtiğimiz hafta yaşanan olayların ardından kabineden ilk kez bir bakan ilçeyi ziyaret etti. İlçeye gelişini partilileri ve basından gizli tutan Bakan Ergin'e Hatay Valisi Celalettin Lekesiz, İl Emniyet Müdürü Ragıp Kılıç, İl Alay Komutanı Albay Vedat Çolak, İlçe Kaymakamı Hayri Sandıkçı eşlik etti.

Sadece Doğan Haber Ajansı muhabirlerinin ilçedeki incelemelerini görüntüleyebildiği Bakan Sadullah Ergin, ilçedeki olaylar sırasında tahrip edilen BDP ilçe binası ve işyerlerini de gezerek esnaftan sorunları hakkında bilgi aldı.

İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne de başsağlığı ziyaretinde bulunan Bakan Ergin daha sonra 20 Temmuz tarihinde Hakkari'nin Çukurca ilçesinde teröristlerce düzenlenen saldırıda şehit edile Piyade Uzman Çavuş Ayhan Say'ın Ocaklı Mahallesi'ndeki evini ziyaret ederek ailesine başsağlığı diledi.

Öte yandan Bakan Ergin, Yayladığı İlçesi'ne bağlı Yeniceköy'de hayırsever işadamları Boskan ve Mehmet Alkan kardeşlerin 6 yıl önce vefat eden babaları Hacı İbrahim Alkan için verdiği yemekli mevlüte katıldı. Yaklaşık 4 bin kişinin katıldığı mevlütte Bakan Ergin, yapılan duanın ardından ikram edilen kurufasulye ve bulgur pilavından yedi. Ergin ayrıca, Yoncakaya köyünde de bu yıl 18'incisi düzenlenen Birlik ve Beraberlik Festivali'ne konuk oldu. Ergin, etkinliğin birlik ve dayanışmaya en çok ihtiyaç duyulan dönemde yapılmasının anlamlı olduğunu vurgulayıp, "Ülkede barış, huzur ve kardeşliğin bozulmasına müsaade etmeyeceğiz" dedi. (Doğan Haber Ajansı)
Devamı ...