olaylarda etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
olaylarda etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1979-2009 ARASI DÜNYADA MEYDANA GELEN BÜYÜK VE İLGİNÇ OLAYLAR

17 Eyl 2010
1979-2009 ARASI DÜNYADA MEYDANA GELEN BÜYÜK VE İLGİNÇ OLAYLAR


Afganistan’ın işgali, İran-Irak Savaşı, komünizmin yıkılması, Halley kuyruklu yıldızının geçişi, 11 Eylül saldırıları, internetin keşfi, Katrina kasırgası, Darwinizm’in yıkılışı, küresel ekonomik kriz ve son 30 yılda gerçekleşen daha birçok büyük olay...

İlk bakışta birbiriyle bağlantısız gibi gözüken bu gelişmeler, aslında yaklaşmakta olan müjdeli bir dönemin alametlerinden yalnızca birkaçıdır. Bu önemli gelişmeleri kronojik bir sıra ile düzenlediğimiz yazımızı okuduğunuzda, Peygamberimiz (sav)’in müjdesinin ne kadar yaklaşmış olduğunu bir kez daha anlayacaksınız.

Peygamberimiz (sav)forum.vatan.tc hadislerinde ahir zamanın alametlerini Allah’ın izniyle son derece detaylı bir biçimde anlatmıştır. Bu hadislerde bildirilen alametlerden biri de, “ahir zamanda insanları hayrete düşürecek çok büyük olayların meydana gelecek olması”dır. Özellikle son 30 yıldır dünyada yaşanan olaylar dikkatli bir biçimde analiz edildiğinde, Peygamber Efendimiz (sav)’in 1400 yıl önce aktardığı bu ahir zaman alametinin de gerçekleştiği görülmektedir. (En doğrusunu Allah bilir.)

Beklenmedik siyasi gelişmeler yaşanması, ekonomik dengelerde yaşanan tarihi değişim, tebliğ faaliyetlerinin dünya çapında yapılması ve büyük etki uyandırması, ahir zaman alametlerinin teker teker gerçekleşmesi, teknolojinin hızla gelişmesi ve olağanüstü doğa olaylarının yaşanması bu 30 yıllık zaman dilimi içinde gerçekleşen önemli olaylardan birkaçıdır.

Peygamber Efendimiz (sav) Hz. Mehdi’nin ortaya çıkacağı dönemde gerçekleşecek olan bu alameti, hadislerinde şöyle bildirmektedir:

“Onun zamanında büyük hadiseler vuku bulacak.” (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 27)
“Onun zamanında nice hayret veren haller zuhur edecektir.” (Mektubat-ı Rabbani, 2/258)
“Onun zuhur mebdeleri ve mukaddimeleri (çıkış alametleri) Resulullah Efendimiz (sav)’in irhasatına* benzer.” (Mektubat-ı Rabbani, 2/258)

forum.vatan.tc İrhasat: Hz. Muhammed (sav)'in peygamberliğinden evvel meydana gelen olağanüstü hallerdir ki (Doğduğu gece yeni bir yıldız doğmuş, ateşe tapan (Allah’ı tenzih ederiz.) İran Padişahlarının sarayının 14 burcu yıkılmış, İran'da 1000 yıldır yanmakta olan Mecusi ateşi sönmüş, Semavi Vadisi sel suları altında kalmış, Save Gölü kurumuştu.)forum.vatan.tc bunlar peygamberliğine delil teşkil eden olaylardandır.
Hicri 14. yüzyıl başından (1979-1980) itibaren Peygamber Efendimiz (sav)’in bu hadislerinde dikkat çektiği şekilde dünya tarihinde daha önce yaşanmamış birçok olaya şahit olunmuştur.

İşte dünya tarihinin son 30 yılında meydana gelen önemli ve çok ilginç olaylar...



1979-Afganistan Rusya Tarafından İşgal Edildi

“Talikan'a (Afganistan'a) yazık oldu. Şüphesiz Allah Teala'nın orada altın ve gümüş olmayan hazineleri vardır. Orada Allah'ı hakkıyla bilen     insanlar vardır. Onlar ahir zaman Mehdi'sinin yardımcılarıdır.” (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 59)

Hadiste Afganistan'ın ahir zamanda işgal edileceğine işaret vardır. Gerçekten de Rusların Afganistan'ı işgali olan 1979 yılı Hicri 1400 yılına, diğer bir ifadeyle Hicri 14. yüzyılın başlangıcına denk gelmektedir. Ayrıca bu rivayette Afganistan'ın maddi zenginliklerine dikkat çekilmektedir. Bugün Afganistan'da çeşitli sebeplerle işletilmeye açılmamış büyük petrol yatakları, demir havzaları ve kömür madenleri tespit edilmiştir.


Dördüncü Sulh (Arap-İsrail Barışı) Gerçekleşti

“Sizinle insanlar (bir nüshada Rumlar deniyor) arasında dört sulh olacak, dördüncü sulh, Heraklius ehlinden bir adam vasıtası ile olur ve bu yedi sene devam eder..." (Kıyamet Alametleri, Osman Çataklı, 299/8)

Bu alamete göre Müslümanlarla Müslüman olmayanlar arasında 4. kez bir barış anlaşması yapılacak, bu anlaşma 7 yıl sürecektir. İslam aleminden birçok kimsenin kanaati, hadiste geçen "4. Sulh"un, 1979'da ABD-İsrail ve Mısır arasında Amerika'da Camp David'de yapılan anlaşma olduğudur. (En doğrusunu Allah bilir.)


Kabe’de Kan Akıtıldı

“Onun çıkacağı yıl, insanlar hacca, başlarında bir emir bulunmadan gidecekler... Hep birlikte Beyt-i Şerif'i tavaf edecekler, sonra Mina'ya indiklerinde birbirine saldıracak, hacılar soyulacak, kanlar Akabe Cemresinin üzerine akacak.” (Kıyamet Alametleri, s. 168-169)


Hadislerde "onun çıkacağı yıl" cümlesi kullanılarak, Mehdi'nin çıkış tarihinde Hac sırasında meydana gelecek bir katliama dikkat çekilmektedir. 1979 yılında, Hac sırasında gerçekleşen Kabe baskınında aynen böyle bir katliam yaşanmıştır. Çok ilginçtir ki bu kanlı Kabe baskını da ahir zamanın başlangıcının ve Mehdi'nin çıkışının diğer alametlerinin gerçekleştiği dönemin tam başında yani Hicri 1400 yılının ilk gününde, 1 Muharrem 1400 (21 Kasım 1979) tarihinde meydana gelmiştir.

Yine hadis-i şerifte kanların akacağından bahsedilerek öldürme olayına dikkat çekilmiştir. Baskın sırasında Suudi askerleri ile saldırgan militanlar arasında meydana gelen çarpışmada 30 kişinin öldürülmesi, bu rivayetin kalan kısmını da doğrulamıştır.



1980-İran-Irak Savaşı Başladı

“Şevval ayında ayaklanma Zilkade'de harb   konuşmaları, Zilhicce'de ise harb vaki olacak.”      (Kıyamet Alametleri, Berzenci, s. 166)

Hadiste belirtilen Şevval, Zilkade ve Zilhicce ayları İran-Irak savaşının gelişim aşamalarıyla aynı tarihlere denk gelmektedir: İran Şahı'na karşı olan ilk ayaklanma, bilindiği gibi, hadiste belirtilen 5 Şevval 1398 (8 Eylül 1976)'de olmuştur. Hicri 1400 Zilhicce (1980 Ekim) ayında İran-Irak arasındaki savaş tam anlamıyla başlamıştır.

Yılın başlarında ilk AIDS vakaları tespit edildi. Şu ana kadar on binlerce kişinin ölümüne sebep olan bu hastalığa "Çağın Vebası" ismi verildi.



1981-Ramazan Ayında Güneş ve Ay Tutulmaları Gerçekleşti (1981-1982)

“Mehdi için 2 alamet vardır ki... Bunun birincisi, Ramazan'ın birinci gecesi Ay'ın; ikincisi de, Ramazan'ın ortasında Güneş'in tutulmasıdır.” (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 47)

“... Güneş'in oruç ayının ortasında, Ay'ın ise sonunda tutulması...” (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 37)

“Ramazan'da iki defa tutulma olacaktır...” (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 49-53)


Hadislerde dikkati çeken en önemli nokta Ramazan Ayı'nda hem Güneş hem de Ay tutulmasının gerçekleşmesidir. Bir ay içinde "Ay"ın ve "Güneş"in iki kere tutulması gerçekte çok düşük bir ihtimaldir. Bu, belli döneme denk gelmesi olasılığı açısından normal şartlarda gerçekleşmeyecek bir durumdur.
Eğer bu hadislerde tarif edilen olaylar dikkatle incelenirse, rivayetler arasında çeşitli farklılıklar olduğu göze çarpar. Böyle bir durumda yapılacak en doğru şey, aynı olaya bakan farklı rivayetlerin ittifak ettikleri ortak yönleri tespit etmek olacaktır. Buna göre, hadis rivayetlerinin toplamından çıkan ortak sonuçlar şunlardır:

1. Ramazan ayında Ay ve Güneş tutulmaları olacaktır.
2. Bu tutulmalar ortalama 14-15 gün arayla olacaktır.
3. Bu tutulmalar iki kere tekrarlanacaktır.


Bu tespitlere uygun olarak, 1981 yılında (Hicri-1401'de) Ramazan Ayı'nın 15. günü Ay, 29. günü de Güneş tutulmuştur. Yine "ikinci olarak"forum.vatan.tc 1982 yılında (Hicri-1402'de) Ramazan Ayının 14. günü Ay, 28. günü de Güneş tutulmuştur.

Bu olayların Hz. Mehdi'nin diğer çıkış alametleriyle aynı dönemde meydana gelmesi ve Hicri 14. yüzyıl başlarında, üst üste iki yıl (1401-1402) mucizevi bir tarzda tekrarlanması rivayetlerin işaretinin bu olaylar olabileceğini kuvvetlendirmektedir.



Mısır Meliği Öldürüldü

“Ondan önce Şam ve Mısır melikleri   öldürülecektir...” (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 49)

Mısır'ın yakın tarihi incelendiğinde hadiste de belirtildiği gibi, bir "meliğin" öldürüldüğü görülmektedir: 1970 yılında Mısır'ın başına geçen ve 11 yıl iktidarda kalan Enver Sedat. Enver Sedat 1981 yılında bir resmi geçit sırasında muhalifleri tarafından düzenlenen bir suikast sonucunda hayatını yitirmiştir.



1986-Kuyruklu Yıldız Doğdu

“Mehdi'nin çıkışından evvel, (her tarafı) aydınlatan kuyruklu bir yıldız doğacaktır.” (Kıyamet Alametleri, s. 200)

“O gelmeden önce, doğudan ışık veren bir kuyruklu yıldız görünecektir.” (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 53)

“O yıldızın doğması, Güneş ve Ay tutulmasından sonra olacaktır.” (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 32)


Hadislerde belirtildiği gibi:
1986 yılında (Hicri 1406'da) yani 14. yüzyıl başlarında "Halley" kuyruklu yıldızı Dünyamızın yakınından geçmiştir. Bu kuyruklu yıldız parlak, ışıklı bir yıldızdır. Hareket yönü doğudan batıya doğrudur.

1981 ve 1982 (1401-1402) yıllarında meydana gelen Ay ve Güneş tutulmaları olayından sonra ortaya çıkmıştır.
Bu yıldızın doğuşunun da diğer alametler ile aynı zamanda meydana gelmesi, Halley kuyruklu yıldızının hadiste işaret edilen yıldız olduğunu doğrular niteliktedir.

26 Nisan 1986'da Ukrayna'daki Çernobil Nükleer Santralında şimdiye kadar görülen en büyük nükleer kaza meydana geldi. Birçok Avrupa ülkesi yayılan radyasyondan etkilendi.


1989-Berlin Duvarı Yıkıldı

Soğuk Savaşın sembolü olan Berlin Duvarı inşasından tam 28 yıl sonra yıkıldı.


1979-2009 ARASI DÜNYADA MEYDANA GELEN BÜYÜK VE İLGİNÇ OLAYLAR Resimleri   1979-2009 ARASI DÜNYADA MEYDANA GELEN BÜYÜK VE İLGİNÇ OLAYLAR Videoları
Devamı ...

Ahmet Türk'ten şok açıklamalar

5 Ağu 2010
Ahmet Türk'ten şok açıklamalar

Ahmet Türk'ten şok açıklamalar

Kapatılan Demokratik Toplam Partisi'nin yasaklı lideri Ahmet Türk, Manisa'da konuştu Kürtler'e özerklik istedi.

 

Kapatılan Demokratik Toplam Partisinin (DTP) eski Genel Başkanı Ahmet Türk, ''Bu ülkede Kürtler özgürleşmeden, demokratik değişiklikler gerçekleştirilmeden, demokratik özerklik Türkiye'nin gündemine gelmeden Türkiye demokratikleşemez, Türkiye demokratik bir anayasaya kavuşamaz'' dedi.
Ahmet Türk, BDP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel, BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık ve kapatılan DTP'nin siyasi yasaklı eski milletvekili Aysel Tuğluk ile BDP'nin Manisa Horozköy Pazaryerinde düzenlediği mitinge katıldı.
"MAZLUM KÜRTLER GÜNDEME GELMİYOR"
Ahmet Türk, yaptığı konuşmada, referandum sürecinde hukukun, demokrasinin tartışılmadığını öne sürerek, ''Kılıçdaroğlu diyor ki '12 Eylül'ün mağduru benim', Başbakan diyor ki '12 Eylül'ün mağduru benim' ama zulüm gören zindanlarda yaşamını yitiren binlerce Kürt, cezaevlerinde, gözaltında her türlü işkencelerle karşı karşıya kalan mazlum Kürt halkına yapılan zulmü hiç kimse dile getirmiyor'' dedi.
"KÜRTLER SANDIĞA GİTMEYECEK"
Referanduma sunulacak Anayasa değişikliklerinde Kürtlerden bahsedilmediğini ileri sürerek, bu nedenle referandumu boykot etme kararı alındığını kaydeden Türk, şunları söyledi:
''Bu ülkede Kürtler özgürleşmeden, demokratik değişiklikler gerçekleştirilmeden demokratik özerklik Türkiye'nin gündemine gelmeden Türkiye demokratikleşemez, Türkiye demokratik bir anayasaya kavuşamaz. Asıl olan 12 Eylül anayasasının tamamının değişmesidir. İnkarcı, asimilasyoncu anlayışlara son verilmesidir. Böyle bir anayasayı elbette destekleriz. Kürtlerin kafasını karıştırmak isteyen, Kürtlerin beynini parçalamak isteyen mantıklara da asla 'evet' demeyiz.''
Başbakan Erdoğan'ın bir konuşmasında ''Kürtler ve Türkler bir elin beş parmağı gibidir'' dediğini kaydeden Türk, parmaklarını göstererek, ''Bu parmak baş parmaktır, bu parmak şahadet parmağıdır, bu parmak orta parmaktır, bu parmak yüzük parmağıdır, bu parmak serçe parmağıdır. Demek ki parmakların bile isimleri var. Parmakların ismi varken Kürtlerin isminden söz etmiyorsunuz, inkar ediyorsunuz?'' dedi.
''AVRUPA MODEL ALINMALI''
Konuşmasının ardından Manisa'nın Turgutlu ilçesine hareket etmek üzere miting otobüsüne binen Türk, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türk, ''İstediğimiz demokratik özerklik; sosyal, ekonomik, kültürel... Halkımızın her alanda yönetime katılmasıdır. Her alanda kendini ifade edebilecek, yönetebilecek bir anlayıştır. Avrupa'daki demokratik özerk yerel yönetimler yasası neyse bizim istediğimiz de öyledir'' diye konuştu.
Devamı ...

Ökkeş Şendiller: Dörtyol'da Yaşanan Olaylarının Perde Arkası Açıklanmalı (Özel)

3 Ağu 2010
Kahramanmaraş Eski Milletvekili Ökkeş Şendiller, Hatay'ın Dörtyol ilçesinde yaşanan terör olaylarının perde arkasının açıklanması gerektiğini belirterek, "Eğer bu açıklığa kavuşturulmazsa vatandaştaki gerginlik daha da artarak devam eder." dedi. Anayasa değişikliğini darbe anayasasını değiştirmeye yönelik olduğu için desteklediğini ifade eden Şendiller, referandumda 'evet' diyecek olan ülkücülerin 'dönek' olarak nitelendirilmesine de tepki gösterdi. Eski Milletvekili, "MHP'nin niçin 'hayır' dediğini izah etmek için birilerine saldırması gerekmiyor. Gerekçelerini ortaya koyması lazım." değerlendirmesini yaptı.

Şendiller, Hatay Dörtyol'daki terör olayları ve referandum sürecine ilişkin Cihan'a açıklamalarda bulundu. 12 Eylül dönemine şahit olmuş eski MHPli ülkücülerden olan Şendiller, terör örgütünün hazirandan itibaren sanki düğmeye basılmış gibi eylemlerine ciddi manada hız verdiğini ifade etti. Hatay Dörtyol'daki olayların, örgütün Akdeniz'e ulaşma isteğine ve Bölgenin Suriye geçişleri bakımından önem arzetmesine bağlayan Şendiler, "4 polisimizin şehit edilmesiyle beraber halkın galeyana gelmesi sonucu istenmeyen olaylar oldu. Eğer terör olayları durdurulmazsa vatandaşlar arasındaki gerginlik gittikçe tırmanmaktadır. Bunun için de özellikle Dörtyol'daki olaylarla ilgili hükümetin açıklamaları İçişleri Bakanlığı'nın açıklamaları ve bir kısım medyadaki çıkan provakasyon iddiaları mutlak suretle açıklığa kavuşturulmalı. Eğer bu, açıklığa kavuşturulmazsa vatandaştaki gerginlik daha da artarak devam eder." diye konuştu.

Hatay'daki olayda MHP'li belediye meclis üyesinin arabasının kullanılmasını, bir provakasyonun var olabileceğine bağlayan Şendiller, "Eğer böyle bir şey varsa burada kim kastediliyorsa onun açıklığa kavuşturulması lazım. Bu bakımdan, toplumsal olayları dikkate alarak hükümetimizin ve devlet yetkililerimizin biran önce bu olayların perde arkasında ne varsa gerek savcılıklar gerek İçişleri Bakanlığı yetkilileri bunun perdesini açıklıkla netleştirmeli. Yoksa şüphe bırakacak şekilde bu tür açıklamalar, gelecekteki muhtemel sıkıntılar için önleyici tedbir olmaz." uyarısında bulundu.

"KARŞIMIZDA GÖZÜ DÖNMÜŞ BİR TERÖR ÖRGÜTÜ VAR"

Artık örgütün gözünün döndüğünü, her tarafa saldırdığını, her tarafta eylem yapmaya devam ettiğini ve aklı selimin mutlak suretle önde tutulması gerektiğini öngören Şendiller, bu tür gerginliklerin ve çatışmaların artmasının hem referandum için hem Türkiye'nin geleceği için, milli birlik ve beraberliği için çok tehlikeli bir sürece girdiğini ifade etti. Şendiler: "Türkiye bu konuda çok ciddi tecrübeler yaşamış bir ülkedir. Ama işin siyasi tarafı, ideolojik tarafı, fikri tarafı bir tarafa bırakılarak biran önce perdelerin aralanması ve provakatif eylemlerin arkasında ne varsa açığa çıkarılması gelecek için fevkalade önemlidir." ifadelerini kullandı.

"1982 ANAYASASI TÜRKİYE'NİN BİR AYIBI"

Sivil bir anayasa yapılmasından yana olduğunu ifade eden Şendiller, 1982'de yapılmış olan, millete zorla kabul ettirilmiş olan darbe anayasasının Türkiye'nin bir ayıbı ve bir kamburu olduğunu ancak bu mevcut düzenlemelerin de yeterli olmadığını söyledi. Darbe anayasasının bir maddesinin bile değişmesini gelecek için önemli gördüğünü ifade eden Şendiller: "Bunun, partilerarası bir güven oylaması ve seçim gibi algılanmaması lazım. O zaman evetçiler ve hayırcılar ayrı bir bölünmeye, bir ayrışmaya, sertleşmeye doğru gidiyor ki bu böyle değerlendirilmemeli. Anayasa değişikliğine elbette ki hayır diyenler de olacak evet diyenler de. Zaten o zaman buna gerek yoksa yüzde 93'le kabul edilmiş darbe anayasası da böyle kabul edildi. Esas olan burada niçin evet, niçin hayır dendiğinin izah edilmesi lazım. Değişiklikteki anayasada ne değişiyor, millete ne geliyor, ne yenilikler var? Bunu izah eden pek yok. O bakımdan esas referandum çalışmalarından ziyade siyasi partiler arasında bir çatışmaya, bir kavga sebebi gibi algılanıyor ki bu doğru değil. Siyasi partilerimiz bu işi çekişmeden ziyade niçin evet, niçin hayır dendiğini izah etmeli. Ben Türk milletinin sivil bir anayasayı hak ettiğini darbe anayasasından biran önce kurtulması gerektiğini, özellikle yargı ile ilgili değişikliklerin mutlaka yapılması gerektiğini, anayasa değişikliklerinin geniş şekilde anlatılması, vatandaşın niçin evet niçin hayır dediğini bilmesi lazım diye düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

"DÖNEKLİK TARTIŞMASINI ÇIKARANLAR AKLINI BAŞINA ALSIN"

MHP Adana Milletvekili Recai Yıldırım'ın referandumda evet oyu kullanacak olan ülkücülere 'dönek' nitelemesine Şendiller, "Bunlar fevkalade yanlış şeyler. Yani döneklik falan tartışmasına girersek bu ülkücüler arasında gönül kırgınlığına neden olacak ifadeler bunlar. Herkesin önce aklını başına toplaması lazım. Döneklik meselesini tartışmaya başlarsak bundan herhalde bu arkadaşlar gibi uluorta konuşan arkadaşlar zararlı çıkar. Ülkücülük bir iman ve yürek meselesidir. Bir mücadeledir, kimsenin tasdikini gerektirmeyecek kadar ulvi değerlerdir. Ben Recai Yıldırım'ın ve benzeri arkadaşların açıklamalarını çok çirkin buluyorum. Bunlar doğru değil. Ülkücüler arasında evet-hayır tartışması bir siyasi çekişmeye dönüşmemelidir. MHP'nin niçin hayır dediğini izah etmek için birilerine saldırması gerekmiyor. Gerekçelerini ortaya koyması lazım" cevabını verdi.

"EVET' DERKEN KİMSEDEN İZİN ALACAK DEĞİLİZ"

12 Eylül zulmünü görmüş, mağdur olmuş arkadaşlarının aklı selimle bu tartışmalara zemin bırakmadan görüşlerini söyleyebilecek durumda olduğunu Recai Yıldırım'a hatırlatan Şendiller, "Yani şimdi bizim referandum ya da başka konuda fikrimizi söylememiz MHP'den izin almamızı mı gerektirecek? Bunlar doğru şeyler değil. Bu dayatmalar zaten Türkiye'nin başının belası. Recai Yıldırım ve onun gibi arkadaşlarımızın lafına dikkat etmesi lazım. Bu, ülkücüler arasında bir tartışma ve çekişmeye zemin vermemelidir. Bu tür meseleler bizim aramıza fitne, nifak sokmamalıdır diye düşünüyorum." açıklamasında bulundu.
Devamı ...

Dörtyol’daki olaylarda ‘iyi çocuklar’ şüphesi

1 Ağu 2010
Dörtyol’daki son gelişmeler geçmiş kaos planlarını hatırlattı. Gözaltına alınan bir kişinin asker oluşu ve saldırıdan saatler önce yaşanan görüşmeler yeni bir karanlık senaryo izlenimi yarattı
CEVHERİ GÜVEN  ANKARA
Dörtyol’daki olaylarda ‘iyi çocuklar’ şüphesiHatay’ın Dörtyol ilçesinde 4 polisin şehit edilmesiyle başlayan ve bölgeyi karıştıran olayların altından Şemdinli’de Umut Kitabevi’nin bombalanmasına benzer izler çıktı. Saldırıdan provokasyona kadar her adımda sivil giyimli üç şahsın etkinliği tespit edildi. Gözaltına alınan Ahmet Büyük isimli kişi de uzman çavuş çıktı. Saldırının yapıldığı Passat’ın sahibi MHP Belediye Başkanvekili ve PM Üyesi Bestami Kılıç’ın rehin alınmasıyla ilgili anlattıkları da çelişkili.
MHP’Lİ KILIÇ BULUŞMAŞI DOĞRULADI
Olaylardan sonra Hatay İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat birimlerince hazırlanarak 2.Ordu Komutanlığı’na gönderilen rapordaki bilgilere star ulaştı. Raporda, “Olay günü Kozludere’deki Maden Ocağı’nda 14:00’de Isuzu kamyonetle Jandarma İstihbarat Şube’de çalışan biri astsubay iki uzman çavuş Bestami Kılıç’la buluştu. Kılıç buradan ayrılınca rehin alınarak Passat marka aracına el koyuldu” bilgisi yer aldı.  star’a konuşan Kılıç, “Saat 14.00 sıralarında Paşa Yaylası’ndaki evime doğru gidiyordum. Yolda askerlerle karşılaştım. Tanıdığım askerlerdi. Bir süre birbirimize hal hatır sorduk. İlçeye dönerken rehin alındım. Beni serbest bıraktıklarında Yayla evine gelip kıyafetlerimi değiştirdikten sonra hemen ilçedeki Jandarma’ya giderek olayı anlattım” diye konuştu.
1- NEDEN SERBEST BIRAKILDI?
MHP’lı Kılıç’ın Jandarma İstihbaratçılarla buluşmasından hemen sonra aracının gasp edilmesinin İstihbaratçıların fark ememesi şüphe çekti. Teröristlerin arkada iz bırakırcasına Kılıç’ı sağ bırakmaları  ve nasıl kurtulduğu da henüz netleştirilemedi. Kılıç’ın serbest kalınca önce Jandarmaya gitmesi de dikkat çekerken telefon görüşmeleri de mercek altına alındı.
2- DUR İHTARINA UYULMAYIŞI OYUNUN PARÇASI MI?
4 Polisin şehit olduğu saldırının bir saat ardından 19:30’da sivil kıyafetli üç şahsın bulunduğu 63 ZN 134 plakalı Renault Broadway marka araç, ters yöne girip hızla ilerlerken polisin dur ihtarına uymadı. Polis ateşi sonucunda araçtakilerden Mehmet Bozkurt yaralandı. Şahısların polisleri şehit eden kişiler olduğu dedikodusu hızla yayıldı. 5 bin kişi Emniyet binasının önünde toplandı. Akıllara Şemdinli’de yaşanan bombalama olayını getiren olay öncesi MHP’li Kılıç’la buluşan üç istihbarat personelinin görev emri olup olmadığı, buluşmanın gerçekleştirilme sebebi, görüşmenin içeriği, olay yerine sivil kıyafetle gidip gitmedikleri ve olay günü 14.30-19.30 nerede bulundukları cevap bekleyen sorular arasında. Üç istihbarat personelinin Bestami Kılıç’la görüşmeye gittiği ISUZU marka aracın plakası da araştırılıyor. Aracın Jandarmaya ait olması da ihtimaller arasında. Polisten teslim alındıktan sonra adeta sır olan Broadway marka araçtaki kimliği tespit edilen Mehmet Bozkurt ve diğer iki kişi hakkında da şüpheler sürüyor.
3- PROVOKATÖR MUVAZZAF UZMAN ÇAVUŞ!
MHP’li Bestami Kılıç’la görüşmeye gelen istihbarat personeli, eylemi gerçekleştirenler ve ters yöne girip polisin dur ihtarına uymayarak yakalanan kişilerin tamamı sivil ve üç kişi. Bu kişilerin aynı kişiler olma ihtimali üzerinde duruluyor. Saldırının kapalı kasa bir kamyonetten yapıldığı bilgisi de şaşırtıcı bilgilerden. Önceki gün polis protesto eylemi yapan grup içinde kalabalığı yönlendiren birini tespit etti. Ahmet Büyük isimli şahıs, kendisini MİT görevlisi olarak tanıttı. Uzman Çavuş olduğu belirlenen Büyük, Jandarmaya teslim edilmesinin ardından serbest kaldı... Büyük, Bingöl 49. Piyade Tugay Komutanlığı’nda görev yapıyor.
‘BAŞKANIN ARACI’ PARTİYİ ZORA SOKTU
Dörtyol’da 4 polisi şehit eden teröristlerin kullandığı aracın MHP’li Payas Belediye Başkanvekili Bestami Kılıç’a ait olduğu iddiası MHP’yi zor durumda bıraktı. Meclis’te gazetecilerin sorularını cevaplayan MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, iddiaların yargı sürecinde ortaya çıkacağını belirterek, “Biraz sabırlı olmamız gerekiyor” dedi. MHP Hatay Milletvekili Turan Çirkin de kardeşi olan Hatay İl Başkanı Şefik Çirkin’le ilgili iddiaları yanıtladı. Turan Çirkin, “Partimiz Hatay’da olayları yatıştırmaya ve vatandaşı teskin etmek için ellerinden gelen gayreti göstermektedir” dedi. Şefik Çirkin ise, Dörtyol’da derin bir provokasyon olduğunu belirterek, olayları durdurmaya çalıştıklarını söyledi. • ANKARA star
MHP İNCELEME İÇİN KOMİSYON KURDU
MHP, Hatay Dörtyol ve Bursa İnegöl’deki olayların ardından teşkilatların olaylara karışıp karışmadığını, provokatör kullanılıp kullanılmadığını belirlemek üzere komisyon kurdu. Komisyonlar bölgeye giderek inceleme yapacak ve rapor hazırlayacak. Hatay Dörtyol’daki olayları araştırmak üzere oluşturulan heyette, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Adana milletvekili Recai Yıldırım başkanlığında Turan Çirkin, Behiç Çelik ve Hasan Özdemir; Bursa İnegöl’deki olayları araştırmak üzere oluşturulan heyette de Genel Başkan Yardımcısı İsmet Büyükataman başkanlığında Alim Işık, Balıkesir milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Beytullah Asil bulunuyor. • ANKARA star
BDP NASIL GİTMEDİYSE MHP DE BUNU YAPMALI
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, MHP’nin Dörtyol’a inceleme heyeti göndermesiyle ilgili olarak, “MHP’liler bence bugünlerde bunu yapmamalılar” dedi. TvNET televizyonuna konuşan Arınç, BDP’nin heyet göndermesini ‘yangına benzin dökmek olarak’ tanımladığını hatırlatarak, “BDP’lilerin girmesi tahrik olarak görülmüşken bir başka siyasi grubun ‘bak onlar giremedi ama biz girdik’ demeleri de karşı tarafı da harekete geçirebilir” dedi. • ANKARA star
İNEGÖL OLAYLARINA IRKÇILIKTAN DAVA
BDP, İnegöl’deki olaylarda gözaltına alınan 53 kişi hakkında kamu davası açılarak, ‘ırkçılık’ suçundan yargılanması için suç duyurusunda bulundu. BDP Bursa İl Eş Başkanı Ayla Yıldırım, “Saldırganların büyük bir bölümünün bırakılmış olması ve tutukluların sadece kamu malına zarar vermek, gösteri yasasına muhalefet ve polise mukavemetten yargılanacak olmasını kabul etmiyoruz. Saldırganların işlediği suç ırkçılıktır. İnsanlık suçudur. Bu ağır suçtan dolayı yargılanmıyor olmaları, açıkça cesaretlendirilmeye ve olayların her yere yayılmasına hizmet etmektedir” dedi.  • BURSA
NUSAYBİN’DE GERGİN SAATLER YAŞANDI
Nusaybin’de İnegöl ve Dörtyol’da meydana gelen olayları protesto eden gruba polis müdahale etti. İzinsiz gösteri yapan grup, polis panzerlerine molotof kokteyli ve havai fişeklerle karşılık verdi. Nusaybin Şirin Sokak’ta bir araya gelen grup, protesto yürüyüşü düzenledi. Abdullah Öcalan ve PKK lehine sloganlar atan grup, daha sonra Çağ Caddesi’ni trafiğe kapatarak barikatlar kurdu. Yol üstündeki mobese kamerasına ve sağlık ocağına havai fişek ve taşlarla saldıran grup ardından panzerleri hedef aldı. Göstericiler, kendilerina tazyikli su sıkan panzere molotof kokteyli ve havai fişeklerle saldırdı

Kaynak : http://www.stargazete.com/politika/dortyol-daki-olaylarda-iyi-cocuklar-suphesi-haber-282213.htm
Devamı ...